Fabrikalardan haberler - Mayıs 2025

Birleşerek kazanacağız ve bu düzeni yıkacağız!
Selam yoldaşlar. Ben Gebze’de fabrikada çalışan bir işçiyim. 1 yıldır burada çalışıyorum. Fabrikada ne işçi örgütlenmesi var ne de sendika. Bunun dezavantajlarını 1 yıldır içinde bulunarak, yaşayarak gördüm. Patronlar, iş verenler yıllardır işçileri o kadar sömürmüş ve işten çıkarmakla tehdit etmiş ki, kimse hakkı olanı talep etmeye cesaret etmiyor. Sesini biraz çıkaranı, hakkı olanı talep edeni hemen işten çıkarıyorlar. Bir kişiyi çıkarmak patronun işini aksatmıyor, patron hemen yerine başka birini alıyor. O işi öğrenince sesini çıkaran başka bir kişiyi çıkarıyor. Burada meydan patrona, iş verene kalmış istedikleri gibi cirit atıyorlar. Bunun ne acı bir şey olduğunu anlıyorsunuz. Bu sorunun üstesinden ancak örgütlenerek gelebiliriz, ben de fabrikada bu bilinçle hareket ediyorum. Fabrika içinde örgütlülüğümüzü arttırmak için çabalıyorum.
Bu fabrikadaki düzen beni çok üzüyor. Ama umudum çok! Bir gün kazanacağız, Gebze’deki bütün işçiler olarak örgütleneceğiz. Ben bütün işçilere sesleniyorum, örgütlenmeden kazanamayız. Meydanı patronlara bırakmayacağız. Birleşerek kazanacağız ve bu düzeni yıkacağız. Herkese selamlar!
Gebze’den bir işçi

Bu ses ekmek için, bu direniş onur için!
23 Eylül 2024’te Mustafakemalpaşa’daki Eker Süt Ürünleri önünde başlattığımız mücadele, yalnızca iş değil, onurumuz için verilen bir direniştir. Anayasal hakkımız olan sendikaya üye olma özgürlüğümüz yok sayıldı. Sırf bu hakkı kullandığımız için işimizden edildik. Bugün, bu adaletsizliğe karşı direnişimizin 224. günündeyiz.
İlk olarak üç arkadaşımız işten atıldı. Ardından ben Can Kar, yalnızca sendika üyesi olduğum için kapının önüne konuldum. Şu an 5 erkek ve 1 kadın, yağmurun, güneşin, soğuğun altında, her gün fabrikanın önündeyiz. Çünkü biz kaybettiğimiz işi değil, gasp edilmek istenen geleceğimizi savunuyoruz. Herkes bilsin: biz patronun ortağı olmak, birilerinden pay istemek için burada değiliz. Biz alın terimizin karşılığını istiyoruz. Sadece adalet, sadece ekmek istiyoruz! “Biz bir aileyiz” diyenler, evlatlarını sokağa atar mı? Biz, çocuğumuza bir çikolata alırken düşünmek istemiyoruz. Market poşetini eksik doldurmadan, başımız dik yaşamak istiyoruz. Ve çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak istiyoruz.
Bu direniş, yalnızca bizim değil, tüm emekçilerin mücadelesidir! Zor zamanlar geçireceğiz, belki mahkeme salonlarında yıllar harcayacağız… Ama biliyoruz: Hak verilmez, alınır!
Biz gökyüzü gibi masmavi umudumuzla, direniş çadırımızda sabırla bekleyeceğiz. Çünkü biliyoruz, çünkü inanıyoruz ki bu mücadele kazanılacak! Ve biz o gün geldiğinde sadece işimize değil, onurumuza da kavuşacağız! Ekmek için, ekmek kadar temiz bir gelecek için biz buradayız. Vazgeçmeyeceğiz. Kazanacağız!
Bursa’dan EKER işçisi Can Kar

Artık yeter! İşçinin susması değil, konuşması gerek
Merhaba yoldaşlar, ben Polonez işçilerinden Nüvit Sanlı. Öncelikle bu düşüncelerimi kaleme alma fırsatı veren Gerçek Gazetesi’ne teşekkürlerimi sunuyorum. Her gün çalışıyoruz, ter döküyoruz, zamanımızı veriyoruz, sağlığımızdan olma pahasına dişimizi sıkıyoruz. Peki, karşılığında ne alıyoruz? Asgari ücret veya biraz üstü, mobbing, güvencesizlik ve "şükret" baskısı. Buna artık dur demek gerekiyor. Bu düzenin adı emek değil, sömürü düzenidir. Sendika kelimesi bazı patronların uykusunu kaçırıyor. Neden? Çünkü örgütlü işçi onların kâbusudur. Tek tek susturabilirler ama bir araya gelen işçiyi susturamazlar. Bu yüzden yıllardır bizi “Sendikaya girme, başın yanar.” diye korkuttular. Ve biz korktukça onlar zenginleşti. Biz sustukça onlar büyüdü. Bu açık bir korku düzenidir. Çünkü patronlar örgütlü işçiden korkar. Birey olarak susturabilecekleri işçiyi, birlik olduğunda durduramazlar. İşte bu yüzden sendikalaşma yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda onurlu bir yaşam mücadelesidir. Ama ne yazık ki bugün bu hak sistemli şekilde bastırılıyor. Bu yüzden diyorum ki, artık susmayalım; çünkü hak susarak değil, birlikte mücadele ederek alınır. Ve yine diyorum ki, sendikalaşalım, yan yana duralım. Bilirler ki yan yana duran, birlik olan işçiler eğilmez. Hak verilmez, zafer birlikte mücadele ile kazanılır!
Polonez direnişinden Nüvit Sanlı
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2025 tarihli 188. sayısında yayınlanmıştır.